Akıllarda Kalan Türkiye
Dünyanın
farklı bölge ve ülkelerinden gelerek Türkiye’de üniversite eğitimi almaya gelen
öğrenciler kendilerine sağlanan eğitim imkânlarının yanı sıra Türkiye’nin
tarihi, kültürel ve sosyal zenginliğini de keşfetme imkânına sahip olarak
ayrılıyorlar. Öğrenciler farklı alanlarda eğitimlerini tamamlayarak mezun olduklarında
yanlarında sadece üniversite eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıklarına
dair bir diplomayla ayrılmalarından öte yıllarca sürecek arkadaşlıklar,
dostluklar ve unutulmaz anılarla ülkelerine dönüyorlar.
Hayatlarının
önemli bir kısmını Türkiye’de geçiren mezunlarımıza sorduğumuz “Eşsiz Hikâyende Neler Var?” anketine
mezunlarımızdan farklı cevaplar almaya devam ediyoruz. Kırgızistan’dan gelerek Rehberlik ve
Psikolojik Danışmanlık eğitimini Karadeniz Teknik Üniversitesinde 2021
yılında tamamlayan Aizhan Kubakaeva Türkiye tecrübesinin kendine kattıklarını şöyle ifade
ediyor; “Türkiye Mezunu olmak kendimi çok değerli
hissettirdi. Özellikle Türkiye Burslusu olmak her taraftan onur verici bir
duyguydu ve bu “unvanı” kullanarak birçok yerde kendim ve yeteneklerim,
becerilerim hakkında konuşabildim. Daha girişken ve aktif olduğum için de
istediğim her projeye katılıp deneyim alabildim. Sonuç olarak sadece mesleki
değil kişisel gelişimime de çok katkı yapabildim.”
Bir başka mezunumuz Özbekistan’dan gelerek Kastamonu Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve
Kamu Yönetimi lisans eğitimini tamamlayıp ülkesine dönen Khusnıdin Kasımov
“Türkiye’de en çok
beğendiğin yerler neresi?” sorusunu “Yedi bölgeye
ayrılan Türkiye'nin her bölgesi ve her şehri ayrı bir güzel. Birçok medeniyete
ev sahipliği yapan, tarih kokan bu kutsal topraklar bize birçok şeyden
bahseder. Toplam 5 yıllık eğitim döneminde tarihi İstanbul, turizmde önde gelen
Antalya ve İzmir şehirlerinde bulundum ve çok beğendim. Turist Rehberi adayı
olarak katıldığım Ege bölgesi uygulamalı eğitim gezisi sırasında bölgede
bulunan şehirlerdeki tüm antik kentler, tapınaklar vb. tarihi yapıları keşfetme
fırsatım oldu. Afrodisias, Efes, Bergama, Hierapolis gibi antik kentlerdeki yapılar
beni hayran bıraktı. Mesleki alanda bana çok şey katan bu geziden çok bilgiler
edindim.” diyerek yanıtladı.
Yüksek Lisans, Doktora eğitimini
İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları bölümünde tamamlayan Azerbaycanlı Nigar Hüseynli
Türkiye’deyken yaşadığı iki anısı şöyle aktarmakta; “Bir defasında Beyazıt'ta yürürken
bana az daha tramvay çarpıyordu. Önümden gelen biri kolumdan tutup beni kenara
çektiğinde fark etmiştim arkadan tramvay geldiğini. Dönüp adama teşekkür etmek
istedim, fakat o artık kalabalığa karışmış, sanki yok olmuştu. Kim bilir, belki
de gerçekten böyle biri olmamıştı? Bir diğer anım ise yine İstanbul’a
dair. İstanbul'un
kokusu benim en sevdiğim parfüm ile aklıma kazınmış. Onunla bağdaştırdım bu
şehri. O yüzden de Bakü'de ne zaman o parfümü kullansam, ya da bir yerde
kokusunu duysam, aklıma hemen İstanbul, hemen Türkiye anılarım gelir.”
Halkla İlişkiler ve Tanıtım Doktora eğitimini 2021 yılında Gazi Üniversitesinde
tamamlayan Filistinli Suha Sbouh
ise “Türkçe şarkılar,
türküler hala dilinde mi?” sorusuna “Evet, ben normalde de şarkı söylemeyi çok seven biriyim. Evde
mutfakta yemek yaparken vs. hep Türkçe şarkılar söylerim. Mesela türküleri çok
seviyorum. Neşet Ertaş'ın Yalan Dünya'sını ve Âşık Veysel'in Uzun İnce Bir
Yoldayım'ı benim favori türkülerim. Ayrıca Fikrimin İnce Gülü ile Bir Fırtına
Tuttu bizi şarkılarını da dilimden düşürmem.” diyerek yanıtladı.
Uşak Üniversitesi Matematik
bölümünden lisans eğitimini 2018 tamamlayan Kazakistanlı mezunumuz Marat Dametken’in
ise Türkiye’ye bir mesajı var; “Türkiye bana iki kere yeni hayatın kapısını
açtı; biri şu anda ekmeğini yediğim meslek ise diğeri kendime özgüvenimi 26 yıl
sonra geri veren protez gözümdür. Protez gözüm benim en kıymetli parçam.
Yanlışlıkla yere düşürdüğümde kalbim yerinden çıkacak gibi oluyorum, çok
korkuyorum. İlk başlarda ben bu protezsiz hiç kimseyim, öğretmeni olduğum
çocuklar protezsiz halimi görürse benden korkarlar (daha önce sokakta
yürüdüğümde gerçekten korkardı, büyükler öcü gibi bakardı) diye hep üzülürdüm
artık öyle değilim. Protez gözüme Uşak’ın en güzel kalpli merhametli insanının
bağışı sayesinde İstanbul’da kavuştum. Bu benim hayatımın dönüm noktasıydı.
Yani Türkiye sana çok şey borçluyum, iyi ki seni keşfettim başka güzel
hayatlara kapı açman dileğiyle ❤️.”
Siz de Türkiye’deki eğitim hayatınıza dair eşsiz hikâyeleri paylaşmak isterseniz aşağıdaki formu doldurmanız yeterli;
0 Yorum